Nakit sınırsız. Vakit Sınırlı. Vaktini nakit karşılığında sattığında sınırlı bir şeyi sınırsız bir şeyle takas etmiş olursun.
Küllüm zarar!
Vakit öyle bir şey ki; akarken hem ilk defa, hem de son kez deneyimliyoruz. Bu onu eşsiz yapsa da;
Sessiz bir testere gibi sürekli eksilten bir yönü de var.
Evet bir şekilde geçiyor doğru. Lakin bazen akıp giderek, bazen delip geçerek
Eğer hayatın belli bir aşamasında zaman kavramının kendisiyle ilişkiniz ‘kendinize bakmakla yükümlü biri’ şuuruyla olursa ‘’zaman kaybetmek, zamana bırakmak, zaman tanımak gibi tanımları anadilinizden sonsuza kadar çıkarırsınız
İş hayatınızda, özel hayatınız da, sosyal hayatınızda ve yaşamınızın bütününde bu konu artık sadece kötü bir huy değil aynı zamanda bir tür ‘özür’dür.
‘Artık zamanla ilişkisi ortalama olanın karşılığı yok.’ VASAT’ın miadı doldu.
Dünyamız artık dev bir makinede dişli olan insanlara saygı duymuyor ve para falanda ödemiyor
Kimse artık ucuz ve kalitesiz değerlere sadık değil. Herkes eşsiz ve olağanüstü olanı arzuluyor
Zamanını doğru yöneten insanlar daima gönyede durur. Bu insanlar önlerinde bir reçete olmadan bile ne yapacaklarını ve kendi yönlerini bulurlar
Başkalarının bulamadığı kestirme yolları bulurlar. En güçlü kaslarıyla en hünerli olduğu işi yaparlar ve mesleklerini sanat gibi icra ederler
Onlar vazgeçilmezdir. Hem katma değer oluştururlar hem de birey olarak insanlarla daha derin bir düzeyde bağlantı kurma ve başkalarına bir değişim için ilham verme gücüne sahiplerdir
Takvim düzeni herkes için aynı olsa da, zaman onlar için başka türlü ilerler
Boş zamanınız olmasın. Boş zaman yoktur, boşa geçirilen zaman vardır. 1 saat bile dursanız boşluk hissedeceğiniz şeyler yapın. Ne bir cümle, ne satır arası, ne imla, zerre boşluk bırakmayın, boşluk oluşmasına müsaade etmeyin
Gerektiği kadar uyuyun. Uyumak boşluktur. Boşluk insanı durdurur. Boşluk bir duruş bozukluğudur
Durmak insanı durgunlaştırır
Durmak duraksatır
Durmak duyarsızlaştırır.
Durmak bir Durum Değil, Duvardır.
Durmayın!
Çünkü sizi ‘DURDURULAMAZ yapacak tek şey durmak değil, durmamaktır